22 Şubat 2025

güncel haber sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Erdoğan TÜSİAD’a söyledi, Türkiye merak ediyor… Nedir bu komprador burjuvazi?

Erdoğan iktidarı eleştiren TÜSİAD’a komprador burjuvazi diyerek yüklendi. Kavram kamuoyunun gündemine girerken kavramın kökeni oldukça eskilere uzanıyor.

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Grup Toplantısı’nda TÜSİAD’ı kastederek komprador burjuvazi kavramını kullandı. Erdoğan, bu kavramı dile getirirken, iktidarının 2002’den bu yana hayata geçirdiği uluslararası sermayeye yönelik yapısal reformlarını, özelleştirme politikalarını ya da grev yasaklarını pek gündeme getirmedi. 

Kavramın yaygınlık ve kabul görme düzeyi Erdoğan’ı bu kavramı kullanmaya  sevk etmişe benziyor. Ancak AKP iktidarının komprador burjuvazi eleştirisi üzerinden ‘ulusal burjuvaziyi’ desteklemesi durumu söz konusu değil gibi duruyor. En azından resmi kurum ve kuruluşların uluslarası sermayeye dönük raporları bu durumu gözler önüne seriyor. 

KAVRAMIN KÖKENİ 

“Komprador” kelimesi, Portekizce comprador kelimesinden türer ve “satın alan” veya “aracı tüccar” anlamına gelir. Bu terim, özellikle 19. yüzyılda Çin gibi yarı-sömürge ülkelerde, Batılı sermayedarlar adına ticaret yapan yerel aracı tüccarları tanımlamak için kullanılır 

“Burjuvazi” kelimesi ise, Fransızca bourgeoisie kelimesinden gelir ve kapitalist üretim ilişkileri içinde mülkiyet sahibi olan, sermaye birikimi yapan sınıfı ifade eder. Kökeni Eski Fransızcadaki bourg (“şehir” veya “kasaba”) kelimesine dayanır.

YENİ GELMEDİ GERİ GELDİ

Bu kavram, Türkiye’nin siyasi literatürünü yeni girmedi özellikle sol hareketlerin güçlü olduğu 80 öncesi dönemde sıkça işitilen bir kavramdı. Neoliberal politikaların hız kazandığı 90’lı yıllardan itibarense küreselleşme kavramıyla birlikte kavram setlerindeki yerini aldı.  Komprador burjuvazi kavramı, Marksist kuramda genellikle olumsuz bir anlam taşıyor. Marksist olmayan ancak Marksizmle ve sol hareketlerle dirsek teması olan ulusalcı ve Kemalist çevreler de kavrama benzer biçimde yaklaşıyor. “Komprador burjuvazi” kavramı, özellikle Marksist düşüncede merkezi bir yer tutuyor. Kavram, genellikle dışa bağımlı, sömürge ya da yarı sömürge ülkelerde; emperyalizm kaynaklı yabancı sermaye ve güç odaklarıyla iş birliği yapan yerel sermaye sahiplerini tanımlamak için kullanılıyor.

Marksist olmayan yaklaşımlardaysa daha farklı değerlendiriliyor. Günümüz küreselleşen ekonomisinde, bu sınıfın oynadığı rol hâlâ tartışmalı bir konudur. Kimi yorumcular, bu yapıyı ulusal ekonomilerin kalkınmasının önünde bir engel olarak görürken, kimileri ise küresel piyasalara entegrasyonun kaçınılmaz bir sonucu olarak değerlendiriyor. Cumhuriyet söz konusu kavramın arka planını araştırdı… 

MARKSİZM NASIL BAKIYOR?

Marksist literatürde “komprador burjuvazi”, ulusal burjuvazinin bağımsız bir üretim ve sermaye birikimi sürecine girmeyerek, emperyalist güçlere ekonomik aracılık yapan bir sınıf olarak tanımlanır. Bilimsel sosyalizmin kurucularından Karl Marx’ın teorilerine dayanarak geliştirilen bu kavram, özellikle Lenin ve Mao Zedong gibi devrimci liderler tarafından detaylandırılır.

Komprador burjuvazinin en temel özelliği, yerli ekonomiyi kalkındırmak yerine dış sermaye için bir uzantı gibi hareket etmesidir. Bu nedenle, bu sınıfın ekonomik çıkarları büyük ölçüde uluslararası tekellerin ve küresel kapitalizmin çıkarlarıyla örtüşmektedir. Marksist kuramcılar, komprador burjuvaziyi genellikle “ulusal burjuvazi” ile karşılaştırır ve bu sınıfın, ülke ekonomisinin sömürgeleşmesine yol açtığını savunuyor.

Marksizm dışında da yaygın

Marksist yazın dışında da kullanılıyor, fakat bu kullanımlar genellikle Marksist teoriyle ilişkili durumda. Kavram, özellikle emperyalizm, küreselleşme ve bağımlılık teorileri gibi alanlarda, yabancı sermayenin yerel ekonomiler üzerindeki etkisini analiz etmek için kullanılır. İşte Marksist yazın dışında komprador burjuvazi kavramının kullanıldığı bazı düşünce ekolleri;  

Bağımlılık Teorisi: Bu teori, gelişmekte olan ülkelerin (çevre ülkeler) gelişmiş ülkeler (merkez ülkeler) tarafından sömürüldüğünü ve bu sömürünün komprador burjuvazi aracılığıyla gerçekleştiğini savunuyor.

Post-Kolonyal Teori: Post-kolonyal teori, sömürgecilik sonrası dönemde eski sömürgelerdeki ekonomik, politik ve kültürel yapıları analiz ediyor. Bu bağlamda, komprador burjuvazi kavramı, sömürge sonrası ülkelerde yabancı sermayenin yerel elitler aracılığıyla varlığını sürdürmesini açıklamak için kullanılıyor. 

TÜRKİYE’DE KOMPRADOR BURJUVAZİ TARTIŞMALARI

Türkiye’de de komprador burjuvazi tartışmaları, özellikle sol, sosyalist ve Kemalist çevrelerde önemli bir yer tutuyor. Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçiş sürecinde ve özellikle 1980 sonrası neoliberal politikalar çerçevesinde, bazı sermaye gruplarının küresel sermayeyle bütünleşmesi, bu kavramın Türkiye bağlamında sıkça tartışılmasına yol açtı.

Özellikle ithalatı teşvik eden politikalar, yerli üretimi ikinci plana iterek büyük sermaye gruplarının dışa bağımlı bir ekonomi modelini benimsemesine neden olmuştur. Bu durum, sol, sosyalist ve Kemalist çevreler tarafından komprador burjuvazinin güçlenmesi olarak yorumlanırken, bu ‘dönüşümü’ destekleyen liberal gruplar ise bunu ekonomik büyüme için gerekli bir süreç olarak değerlendirdi..