Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Van Milletvekili ve Kürdistan Komünist Partisi (KKP) MYK üyesi Sinan Çiftyürek, “Atatürk, Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede” değişiklik yapılmasına dair kanun teklifini TBMM’ye sundu.
Teklif, Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi ve Türkiye’deki diğer dillerin de hukuki güvenceye kavuşturulmasını öngörüyor.
Çiftyürek’in sunduğu teklifin gerekçesinde, Türkiye’nin ulusal ve inançsal çeşitliliğine dikkat çekildi.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana uygulanan tek dil politikası nedeniyle, Türkçe dışında konuşulan dillerin, özellikle Kürtçenin, baskılara maruz kaldığı ifade edildi.
Ancak son yıllarda bu baskıların azaldığı, Kürtçe sözlüklerin yayımlandığı, TRT Kurdî kanalının kurulduğu ve üniversitelerde Kürtçe dil bölümlerinin açıldığı belirtildi.
Yine de, Kürtçe ve diğer dillerin Anayasada güvence altına alınmadığı, bu nedenle yapılan iyileştirmelerin yalnızca idari uygulamalar olduğuna dikkat çekildi.
Teklifte, Kürtçe’nin Türkiye’de konuşulan diğer dillerle eşit bir statüye kavuşturulması gerektiği vurgulandı.
Sinan Çiftyürek, Türkiye Cumhuriyeti’nin, konuşulan dillerin yasaklayan değil, koruyan ve geliştiren bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini belirterek, bu değişikliğin ülke genelinde barış ve uzlaşıya katkı sunacağına inandığını ifade etti.
Teklifin maddeleri:
Madde 1: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede “Türk” ve “Türkçe” ifadelerinin yanına “Kürt” ve “Kürtçe” ifadeleri eklenmiştir. Böylece, Cumhuriyetin iki kurucu unsurunun ulusal ve dilsel eşitliği sağlanması amaçlanmaktadır.
Madde 2: Kanun, yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.
Madde 3: Kanunun yürütülmesi Cumhurbaşkanına verilmiştir.
Çiftyürek, Kürtçe’nin de diğer dillerle eşit bir şekilde Anayasada güvence altına alınmasını talep ederek, bu düzenlemenin toplumsal barış için olumlu bir adım olacağını belirtti.
Sinan Çiftyürek ayrıca, teklifin, Türk Dil Kurumu’nun resmi internet sitesinde yer alan “Dilimiz Kimliğimizdir” ifadesinin, sadece Türkçe için değil, tüm diller için geçerli olması gerektiğini vurguladı.
